Google Haritaları Hacklemek

Bir sanatçı olan Simon Weckert, 99 telefonu aynı anda kullanarak Google Haritalarda sahte bir trafik sıkışıklığı oluşturdu. Weckert, artık kanıksadığımız bilişim sistemlerine ve bizi şekillendirmelerine nasıl izin verdiğimize dikkat çekmek için “Google Maps Hack” eylemini gerçekleştirdi.

Neredeyse üç yıl önce sanatçı Simon Weckert, Berlin’deki 1 Mayıs gösterisinde alışılmadık bir şey fark etti: Google Haritalar, yolda sıfır otomobil olmasına rağmen büyük bir trafik sıkışıklığı olduğunu gösterdi.  Weckert, kısa bir süre sonra, Google’ı yanlışlıkla boş bir sokakta ızgarayı görmeye kandırmış olan insanların kitlesinin veya daha özel olarak akıllı telefonlarının olduğunu fark etti.  Ve sonra kendisi yapmaya karar verdi.

 “Soru, böyle bir şeyi çok daha basit bir şekilde üretmenin mümkün olup olmadığıydı” diyor Weckert.  “İnsanlara ihtiyacım yok.  Sadece akıllı telefonlarına ihtiyacım var. ” diye düşünen böylece Weckert, arkadaşlarından ve kiralık şirketlerden 99 telefon ödünç alarak, küçük bir kırmızı vagona yükledi.  Google haritaları Hackleme projesi böylece başlamış oldu.

Weckert’ın planı basitti. Bir gün boyunca, akıllı telefonlarla dolu vagonunu çekerek, çoğunlukla rastgele, belirli bir sokakta yukarı ve aşağı yürüyecekti.  Eyleminin sonuçları anlık değildi;  Google Haritalar’ın yetişmesi yaklaşık bir saat sürdü.  Ancak sonunda, kaçınılmaz olarak Weckert, vagonunun uygulamada uzun bir kırmızı çizgi oluşturacağını ve trafiğin hiç trafik olmasa bile taramayı yavaşlatacağını düşünüyordu.  Her şey beklediği gibi oldu ve sistem bir dizi büyük otobüsün ileri geri aynı sokakta dolaştığını düşünecek şekilde ve etkili bir biçimde kandırıldı.

Google, yaptığı açıklamada, “Google Haritalar’daki trafik verileri konum hizmetleri açık olan kişilerden toplanan anonimleştirilmiş veriler ve Google Haritalar topluluğundan yapılan katkılar da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan gelen bilgiler sayesinde sürekli olarak yenileniyor,” dedi.

Açıklamanın devamında “Google Haritalar’ın bu şekilde kullanılması uygulamanın zaman içinde daha iyi çalışmasını sağlamaya yardımcı oluyor.” diyen şirket, otomobilleri ve motosikletleri birbirinden ayırmayı başarabiliyor olsalar da, Weckert’in yaptığına benzer davranışları filtrelemek için henüz bir yolları olmadığını belirtiyor.

Weckert, Google Haritalar’ı kandıran ilk kişi değildir ve aynı hedefi gerçekleştirmenin düzinelerce akıllı telefonu kiralamak veya ödünç almaktan daha ileri teknolojik çözümleri de var.  Ancak Weckert için basitlik önemliydi.  “Daha geniş bir kitleye ulaşıyorum, aksi takdirde çok teknik olurdu” diyor. “Algoritmalara veya başka bir şeye odaklanırsam, bu kadar anlaşılır olmayabileceğini hayal edebilirdim.”
 Başka bir deyişle, Weckert Google Haritalar’ı şaka yapmak için “hacklemedi”.  Aksine bir hikaye anlatmaya çalışıyordu.
 “Gerçekten ilgilendiğim şey, teknoloji ve toplum arasındaki bağlantı ve teknolojinin etkisi, bizi nasıl şekillendirdiği” diyor Weckert.  Filozof Marshall McLuhan’dan bahsediyor: Aletlerimizi şekillendiriyoruz ve daha sonra aletlerimiz bizi şekillendiriyor.  “Şu anda teknolojinin bize uyum sağlamadığını hissediyorum, tam tersi.”
Google Haritalar bu ilişkinin özellikle açıklayıcı bir örneğini sunuyor.  Sadece kapalı bir sistem değil, verilerin ne bildirdiği ve nasıl kullanıldığı hakkında çok az şeffaflığa sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda fiziksel dünyayı da benzersiz bir şekilde şekillendiriyor.  Bir trafik sıkışıklığını (gerçek veya fabrikasyon) ele alırsak, Google Haritaların araçları daha az seyahat edilen sokaklara yönlendirebileceğini ve bunun da ekstra yük için inşa edilmemiş altyapıya baskı uygulayabileceğini görebiliriz..  “Altyapılar ile şehirler ve yeni teknolojiler arasında oldukça ilginç bir çatışma görüyorum,” diyor Weckert.  “Aralarında sürtünme var.”

Bu yüzden Weckert zamanının bir kısmını Berlin’in köprülerinden birine harcadı, burada yaşanan trafik darboğazları, Weckert gibi sanatsal müdahaleler olmadan bile sık sık meydana geliyordu.  Ancak, cep telefonu yüklü vagonunu şirketin şehir merkezindeki merkezinin önünde yürüterek Google’ın nüfuzunun başka bir katmanını da keşfetti.
 “Önünde durursanız, Google’ın genel merkezi olduğunu fark etmezsiniz” diyor Weckert.  Şirket başlangıçta Berlin’in Kreuzberg bölgesinde bir teknoloji kampüsü kurmayı planlamıştı, ancak uzun süren topluluk protestolarından sonra 2018’de geri çekildi.  Mevcut bürosunu bir yıldan fazla bir süre önce açtı.  

“Kimse temel olarak Berlin’e vardıklarını fark etmedi.  Asıl kritik soru, mahallelinin ne yapacağı ”dedi, kira ve yaşam maliyetinin artacağından endişe eden Weckert.
Weckert, Google Haritalar’ın yaşadığınız yere ve hükümetinizin neye bağlı olduğuna bağlı olarak nasıl farklı sınırlar çizdiğine bakmak da dahil olmak üzere önceki çalışmalarında dijital ve fiziksel bağlantıyı keşfetti.  Ancak daha önceki çalışmalarının hiçbiri böyle bir ilgi toplamayı başaramadı, çünkü bu ilk kez kendi web sitesinin ötesinde bir tanıtım yaptı.

“Ben hayranlardan oluşan sosyal medya taraftarı değilim.  Temelde bundan daha fazla uzak durmaya çalışıyordum ”diyor Weckert.  (Hangi sosyal medyadan uzak durmaya çalıştığını, muhtemelen onun çalışmalarından tahmin edebilirdiniz.) “Mesele şu ki, bu projenin viral olacağı açıktı.  En başından beri. ”
Weckert, projeyi neredeyse bir ay önce ilk kez web sitesinde yayınladığında, çok az ilgi çekti.  Daha sonra Cumartesi günü ilk kez Twitter’da paylaştı ve şu ana kadar 14.000’den fazla retweet aldı.  Birkaç gün içinde “Google Maps Hack” dramatik bir şekilde paylaşıldı ve etkileşim aldı.
Bu bilgi dikkat çekiyor zira aynı zamanda eğlenceli bir bilgi içeriyor.  Ancak sanatçının da beklentisi üzere insanların kullandığı sistemlerin girdi ve çıktılar içerdiğini ve bazen her ikisini de barındırabildikleri hatırlatma gereği görüyor.

Weckert, milyarlarca insanın Google markasına muazzam miktarda inanç ve güven duyduğunu ve buradan yola çıkarak takipçileri kandırmanın ne kadar basit olduğunu gösterdi.  Weckert’n çalışması bunlara ek olarak, haritaların oluşturulmalarında veya yorumlamalarında nasıl tarafsız olamadığını gösterir.
Küçük bir kırmızı vagon ve birkaç düzine telefon ile bir ileri bir geri yürümüş olmak için fena değil.